28 Mayıs 2013 Salı
MÜZİK HAKKINDA GÜZEL SÖZLER
Müzik ve ritm, yollarını ruhun gizli köşelerinde bulurlar……..(EFLATUN)
Hayat, ıstırap ve keder verirse sükuneti müzikte arayınız...........(KONFÜÇYUS)
Müzik gökle toprak arasında bir ahenktir.....(KONFÜÇYUS).
Bağlılık müziğin temelidir neşe ve memnuniyet ise müziğin memurlarıdır. Doğruluk merasimin cevheridir. Ciddiyet saygı ve nezaket merasimin sistemleridir.......(KONFÜÇYUS).
Müzik mukaddes insanlara neşe verir. Ve insanın kalplerini iyileştiren bi şeydir. İnsanlardaki derin etkiyi değiştirmesi dolayısıyla eski kralla onları ders olarak gösterirler..........(KONFÜÇYUS).
Bir ülkenin doğru yönetilip yönetilmediğini, ahlak açısından yücelip yücelmediğini anlamak mı istiyorsunuz? O ülkenin musikisini dinleyiniz………(KONFÜÇYUS)
BİR MİLLETİN KARAKTERİNİ ANLAMAK İÇİN, ONLARIN MÜZİĞİNE BAKINIZ…………………………(KONFÜÇYUS).
Bir toplumun müziği bozuldu mu, o toplumda pek çok şey bozulmuş demektir………. (KONFÜÇYUS)
Eğer müzik aşkın gıdasıysa, durmadan çalınız………….(SHAKESPEARE)
O insan ki içinde müzik duygusu yoktur, kalbi seslerle rikkate gelmez, hisleri gece gibi karanlıktır................(SHAKESPEARE)
Müzik aşkı besteler………… (SHAKESPEARE).
Kalpteki fazilet tohumları müzikle yeşerir.................(LUTHER)
Duygularımı şiirlere anlatamam çünkü şair değilim. Kendimi gölgeler ve ışıkla ifade edemem çünkü ressam değilim. Düşüncelerimi hareketlerle de açıklayamam çünkü dansçı değilim. Ama bunların hepsini müzikle yapabilirim. Çünkü be bir müzisyenim....(Mozart).
Dehayı en iyi anlayan belki yine dehadır................(Chopin),
Müzik, ruhu kelimelerden daha etkili binlerce şeyle doldurur…. (MENDELSSOHN)
Bir Beethoven senfonisinde insanlığın ıstırabı, sevinci, kederi, aşk ve ümidi konuşur..................(SCHOPENHAUER)
Dahinin iç ızdırapları ölmez eserlerin ana kucağıdır.............(SCHOPENHAUER)
Müziğini değiştirirseniz sitenin duvarları yıkılır.......(Eflatun).
Müzik seven kimse başka bir hassa’ye de sahiptir...............(ADDİSON)
Müziği sevmeyene insan dememeli onu seven ancak yarım insandır; müzik yapansa tam insan......(Goethe).
İfadenin güvenli oluşu konuşmacının düşüncesine nasıl kanatlar takarsa müzikte duyguya öyle.......(Goethe).
Müzik öğrencilerini sımsıkı tutar ses ve ölçüden kaçamazlar.........(Goethe).
Öyle sanıyorum ki her şeye ve her sanat duygusuna müzik duygusu eşlik etmelidir; İddiamı teori ve deneyimlerimle desteklemek isterdim.......(Goethe).
Müzik temelde bizde belli bir oranda güç kazanan yaşam duygusunun özünde gizli olan acıyı anlatır; müziğin verdiği heyecanın yapısında da bu acıdan uzaklaşıp onu uzaktan izleme düşüncesi vardır......(Nietzche).
Müziğin olduğu yerde, kötülük barınmaz……………….(CERVANTES)
Müzik bir başka seyyaredir…………….(DAUDET)
MÜZİK.........Ey acıların tatlı ve iyileştirici merhemi……….(HORACE)
Müzik dinleyen insan, yalnızlıktan uzaklaştığını hisseder……(BROWNİNG)
Müziğin cazibesi durmadan dolaşan hislerimizi bağlar ve mustarip ruhumuzu sükunete kavuşturur……….(CONGREVE)
Müzik, hissin uğultusudur………..........(OSCAR WİLDE)
Hep aynı telden çalan müzisyen gülünç olur……………(HORACE MANN)
Müzik, ruhu günlük hayatın tozlarından siler…………… (B. AUVERBACH)
Müzik fakir insanların cennetidir.......................(EMERSON)
Eğer sanatta yanlız bir okul, bir görüş olsaydı yeni cüret ve tecrübelerin olmamasından dolayı o çabuk mahvolurdu........... (GEORGE SAND)
Müzik lisanının öğrenilmesi diğer lisanlara benzer, bunu çocukluktan itibaren öğrenenler ona sahip olabilirler ........(RUBİNSTEIN)
Kültür müziği ruha hakiki bir kudret veriyor ve milletin terbiyesinde amil oluyor.........(ALMAN TERBİYECİSİ GUIZOT)
MÜZİK, İNSANLARIN EVRENSEL DİLİDİR…………(Longfellow).
MÜZİK, ALTIMIZDAKİ CENNETTİR………………….(Addison).
Müzik, erkeklerin kalbini alevlendirmeli, kadınların ise gözünü yaşartmalıdır........(BEETHOVEN)
DAHA ÜSTÜNÜ OLAMAZ. MÜZİK YOLUYLA TANRI’YA YAKLAŞMAK VE ORADAN İNSANLIĞA SESLENMEK………….(Beethoven).
MÜZİĞİN ASIL GÜCÜ İNSANI BESTECSİNİN HAYAL DÜNYASINA SÜRÜKLENMESİDİR....(Beethoven).
MÜZİK YAPITLARI, YAZARLARININ RUH MUMYALARIDIR……(Münir Ceyhan)
DUYGUSUZLUK, YETENEKLERİ UYKUDA BIRAKIR……..(Schiller).
SANATÇI GÖZ VE KULAĞINI BİZE ÖDÜNÇ VERİR………..(İspanyol sözü).
GÜZEL BİR SES, TANRI ARMAĞANIDIR…………(Schumann).
Müziğin ruhunu aşktan başka bir şeyle anlatamam………(WAGNER)
21 Mayıs 2013 Salı
19 Mayıs 2013 Pazar
YAKINSI UZAKLIKLAR : Necat GÜNDEM
|
17 Mayıs 2013 Cuma
13 Mayıs 2013 Pazartesi
DOKTORDU CHE : SENNUR SEZER
DOKTORDU CHE
Onu çocuklara bakarken gördünüz mü hiç.
Nasıl bir sevinç vardı gözlerinde.
Nasıl bir tutku.
Nasıl bir çareyi bilip de…
Onu çocuklara bakarken gördünüz mü hiç.
Neden kalmadı Küba’da, neden bilir misiniz yerleşmedi.
Çocuklar ölüyordu ilerde.
Çocuklar açtı. Çocuklar…
İşte.
Gözlerinde umut ve öfke, sürdü motosikletini, sürdü yaşamını sarpa.
Yol boyu çocuklar onu bekliyordu.
Çantasında ilaç, çantasında şeker ve devrim ellerinde…
Sonra çocuklar…
Sonra çocuk gülüşleri kanadı göğsünde.
Bir doktordu o...
Çocuklar And dağlarının tepelerinde onu selamlarlar.
O hep ordadır: Çantasında ilaç ve şeker, ellerinde devrim…
Ve göğsünde kanayan çocuk gülüşleriyle.
Sennur SEZER
3 Mayıs 2013 Cuma
KİNE EZ ? - ADNAN ÖZER
Adnan Özer Kimdir?
1957'de Tekirdağ’ın Gazioğlu köyünde doğdu. Liseyi Batman’da bitirdi. 1979’dan beri İstanbul’da yayıncılık yapıyor. İstanbul Devlet Güzel sanatlar Akademisi'nin şiir yarışmasında birincilik kazandı. Tekirdağ yöresinin halk söylenceleri, türkü ve tekerlemelerine modern şiir yöntemleriyle yaklaştı. Son dönemlerdeki şiirindeki içerik ve sözlükçeyle, Doğu kültürüne, metafiziğe, İsmet Özel'dekini anımsatan benmerkezci bir başkaldırı yöntemine yöneldiğini görülüyor. Neruda, Paz ve Pesao’nun şiirlerini dilimize çevirdi.
ESERLERİ
ŞİİR:
Ateşli Kaval (1981)
Çıngırağın Ölümü (1982)
Rüzgar Durdurma Takvimi (1985)
Zaman Haritası (1991)
Seçme Şiirler (1994)
ÖDÜLLERİ
İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Şiir Yarışması’nda birincilik ödülü
1992 Cemal Süreyya Şiir Ödülü Zaman Haritası ile
Kine Ez?
Bir devir aşk diye beni doğurdu
Aldı bedenimi Mağrip sıtmalarından
Nil diplerinden söktü ruhumu
Sisli denizlere açıldım bir zaman;
ne altın ne meyve,
yad olsun keşfettiğim kıyılar
Zamanın hayatla içlendiği çöllerde
bir çadırım olsun yeter
Ne göreceğim aynalarda
çağ bütünüyle yanılsama
İşkenceye alınıyor eşkalim:
Şehre yeni bir şamata
Gün gelmiş süslü satraplar ünlenmiş
kaç defa ay doladıysa göğsümü
kaç defa bulut püskürdüyse ağzım;
hileli bir rakam düşürdüler sorguçlarından
kadınlar, müziği halka sayan
Ey halk! Ey halk! diye çağırdığım
zaman haritasında körfezler gibi çekilen
hayale dalan rüzgârın önüne
sergiler ve dut yaygıları açan
insanlık eğrileri, ketenpere çömezleri
Yandım daha çağlasında bademin
Bahçeler gözüme yeni bir şöhret
özürün bir köşesinden öbürüne
kenar otu oldum, bir fiy û care
ben oldum, ben oldum
ben oldum da ne buldum Temmuz'un kınnabında
giderek lâl kafiye
göllere vehmedilen gül dolaklı şadırvanda
ama yine "gülün ölüm çağında".
2 Mayıs 2013 Perşembe
NİKOLA VAPTSAROV ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER
AŞK TÜRKÜSÜ
Bir barut fıçısı gibi çöker üstümüze
betondan bir yapı, kocaman.
Yüreklerimizde savaşın homurtusu,
İçimizde isyan, ateş ve kan.
Görürüm bu isyanı şimdi de
fabrikaların bacalarında,
gün batısındaki kızıllıkta,
dingin, mavi gökyüzünde.
Daralırken buralarda korkunç çember,
yanaş bana, gel söyleyiver,
suç mudur bu benim yaptığım:
Ayırdığım yüreğimde aşka bir yer?
Suç mudur yoksa, gel söyleyiver,
gürültülerle çalkalanırken fabrikalar,
mitralyözle taranıp biçilirken ortalık,
suç mudur "seni seviyorum" demek?
Aşkımızın dünyası çok daraldı,
ne yapalım, sevgilim, bu bir gerçek!
Bu türkücüğü bunun için yollarım sana
gözlerimde pırıl pırıl bir gelecek!
Nikola Vaptsarov( 1909 - 1942 )
KORKMAYIN ÇOCUKLAR
Çok çalışıyoruz,
Sabahtan akşama kadar
Ama ekmeğimiz az,
Ekmeğimiz yetmiyor çocuklar.
Yüzleriniz
Kırış kırış ağlamaktan,
Hele gözleriniz
Sağır dilsiz
Kocaman kocaman
Üzgün gözleriniz…
Korkuyla bakarlar
Çığlık çığlığa:
Ekmek!
Ekmek!
Ekmek!
Dinleyin miniciklerim,
Dinleyin, yavrularım benim,
Bugün böyle,
Böyleymiş dün de.
Ve ben, yemeğim olmadığından,
Elimden başka şey gelmediğinden,
N’apayım
İnançla
Besleyeceğim sizi.
Gün gelecek
Çekip çevireceğiz yılları,
Koşacağız beton bir kola
Günlerin sularını.
Bırakmayacağız onları, değil mi?
Gem vurup sulara
Diyeceğiz:
“Böyle akacaksınız!”
Ve öyle akacaklar!
Ekmeğimiz olacak o zaman
Ekmeğimiz olacak!
Gözleriniz ışıyacak sevinçten,
Yavrucuklarım benim.
Benim ekmeğim mi var,
Senin de olacak,
Senin ekmeğin mi var,
Bütün herkesin olacak.
Ve hayat o zaman
Öylesine güzel olacak,
Günümüzün küfürleri
Çok uzaklarda kalacak.
Şarkılar söyleyeceğiz bir ağızdan,
Şarkılar çalışırken bile,
Sevinçli şarkılar,
İnsanın onuruna.
Olur da kocarım o gün
Gözleyeceğim
Penceremden
Uzak yolları,
Gözleyeceğim dönüşünüzü
Dinç ve gürbüz
Ve sessizce fısıldayacağım:
“Ah dünya ne güzel!”
Öyle de olacak!
Bugünse ekmeğimiz kıt.
Annelerimizin göğüsleri
Kuru mu kuru.
Ağlamak yararsız.
Ağlamak gereksiz.
Ama derinde, korkunç
Bir ezinç yer eden.
Sizin “bugün”ünüz
Yanan acıdır için için
Ama
Korkmayın, çocuklar,
Yarınlar
İçin!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)