Öğüt Vakit gelir de nazlı bir kızı evinin gelini yaparsan sana tavsiyem ona göz kulak ol parmaklarımın kokusu kalmasın saksıda, duvar ve pencerelerinde Dese ki: "Solgun bir gül kokusu geliyor burnuma" De ki: "Canım inan senden başka gül yok dünyada." Sakın ha adımı anıp da küstürme evinin mutluluğunu Olur da bir kadın görürsen bedeni kederle örtülü gözleri ölgün ve hüzünlü dudakları kuru ve çatlamışsa ve bana benzetmişsen ürperip de demeyesin, bu düşkünün resmi hatıradır geçmişimin albümünde Jîla Huseynî 1964 yılında İran'ın Seqiz şehrinde dünyaya geldi. Hakim olan babası Mehran Huseynî'nin çok zengin bir kütüphanesi vardı ve ölmeden önce kızının çalışmalarına sürekli destek sunmuştu. Şair de 15 yaşında şiir yazmaya başladı fakat hayat ona uzun yaşama şansı vermedi. 1996 yılında Tahran'a gelen Kürt şair Şêrko Bêkes'i karşılamaya giderken trafik kazasında hayatını kaybetti. Şair'in iki kitabı ile birlikte birkaç öyküsü de yayınlandı. Jîla Huseynî'nin Türkiye'de ilk kez bir kitabı "Mirina Rojê (Güneşin Ölümü)" adıyla çıktı. Kitabına yazdığı önsözde Şêrko Bêkes, şair için şöyle diyor: "Ben onun mektuplarından yakından biliyorum şiir aşık'tı, Jîla'da maşuk'tu". Kadın, şehid, nasihat, aşk, yakarış ve daha bir çok imge ve konuyu işlemiş Jîla Huseynî kitabında. |
31 Temmuz 2013 Çarşamba
ŞÎRET - JÎLA HUSEYNÎ ( 1964 - 1996 )
18 Temmuz 2013 Perşembe
ÖZGÜRLÜK - PAUL ELUARD
Özgürlük
Okul defterlerime
Sırama ağaçlara
Kumlar karlar üstüne
Yazarım adını
Okunmuş yapraklara
Bembeyaz sayfalara
Taş kan kağıt veya kül
Yazarım adını;
Yaldızlı tasvirlere
Toplara tüfeklere
Kralların tacına
Yazarım adını
Ormanlara ve çöle
Yuvalara çiğdeme
Çın çın çocuk sesime
Yazarım adını
En güzel gecelere
Günün ak ekmeğine
Nişanlı mevsimlere
Yazarım adını
Gök kırpıntılarına
Güneş küfü havuza
Ay dirisi göllere
Yazarım adını
Tarlalara ve ufka
Kuşların kanadına
Gölge değirmenine
Yazarım adını
Fecrin her soluğuna
Denize vapurlara
Azgın dağın üstüne
Yazarım adını
Bulutun yosununa
Kasırganın terine
Tatsız kaba yağmura
Yazarım adını
Parlayan şekillere
Renklerin çanlarına
Fizik gerçek üstüne
Yazarım adını
Uyanmış patikaya
Serilip giden yola
Hıncahınç meydanlara
Yazarım adını
Yanan lamba üstüne
Sönen lamba üstüne
Birleşmiş evlerime
Yazarım adını
İki parça meyvaya
Odama ve aynaya
Boş kabuk yatağıma
Yazarım adını
Obur köpekçiğime
Dimdik kulaklarına
Acemi pençesine
Yazarım adını
Kapımın eşiğine
Kabıma kacağıma
İçimdeki aleve
Yazarım adını
Camların oyununa
Uyanık dudaklara
Sükütun ötesine
Yazarım adını
Yıkılmış evlerime
Sönmüş fenerlerime
Derdimin duvarına
Yazarım adını
Arzu duymaz yokluğa
Çırçıplak yalnızlığa
Ölüm basamağına
Yazarım adını
Geri gelen sağlığa
Kaybolan tehlikeye
Hatırasız ümide
Yazarım adını
Bir tek sözün şevkiyle
Dönüyorum hayata
Senin için doğmuşum
Seni haykırmaya
Özgürlük
Paul Eluard
Çeviri : M. C. Anday - O. V. Kanık
5 Temmuz 2013 Cuma
4 Temmuz 2013 Perşembe
BİR BABANIN GÜNÜYLE DİYALOĞU - NECAT GÜNDEM
Bir Babanın Günüyle Diyaloğu
Ekmek soğanla çorbanın
Soframdan
Derdin tasanın işsizliğin
Kafamdan
Yine eksik olmadığı
Yeni gün;
Söyle hele
Bugün günlerden nesin
Adın ne
Ötekilerden farkın ne
Diğer gündaşların gibi
Bütün yaşamımı
Bana söyleyeceğin
Bir merhaba ve elvedaya mı sığdıracaksın
Yoksa
Umutlarımın kapısını mı bana aralayacaksın
Hiçbirini yapmayıp da
Defol mu diyeceksin
Ardına kadar açtığın ölüm kapısını göstermekle
Ama bil ki ey günüm
Yiğitlik mertlik demek
Dürüstlük demek
Ne diyeceksen de artık
Çocuklarım beni evde beklemekte
Ağlamasınlar artık
Gözyaşlarına yazık
Ekmek yerine miras diye
Çocuklarıma bırakacağım
Ama benden çaldığın umutlarımı
İyisi mi ver artık
Sen yoluna akşam karanlığına
Bense bir sonraki sabahıma
Pırıl pırıl güneşime.
Necat Gündem
Ekmek soğanla çorbanın
Soframdan
Derdin tasanın işsizliğin
Kafamdan
Yine eksik olmadığı
Yeni gün;
Söyle hele
Bugün günlerden nesin
Adın ne
Ötekilerden farkın ne
Diğer gündaşların gibi
Bütün yaşamımı
Bana söyleyeceğin
Bir merhaba ve elvedaya mı sığdıracaksın
Yoksa
Umutlarımın kapısını mı bana aralayacaksın
Hiçbirini yapmayıp da
Defol mu diyeceksin
Ardına kadar açtığın ölüm kapısını göstermekle
Ama bil ki ey günüm
Yiğitlik mertlik demek
Dürüstlük demek
Ne diyeceksen de artık
Çocuklarım beni evde beklemekte
Ağlamasınlar artık
Gözyaşlarına yazık
Ekmek yerine miras diye
Çocuklarıma bırakacağım
Ama benden çaldığın umutlarımı
İyisi mi ver artık
Sen yoluna akşam karanlığına
Bense bir sonraki sabahıma
Pırıl pırıl güneşime.
Necat Gündem
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)